Orjinal Adı: Never Look Away
Yapım Yılı: 2018
Tür: Dram, Tarihi, Romantik
Yazar: Florian Henckel von Donnersmarck
Kast: Tom Schilling, Sebastian Koch, Paula Beer
Imdb: 7.7
Yalçın Savuran'ın notları:
Nazi Almanya'sında bir doktor hipokrat yeminini bir kenara bırakıp vicdani sorumluluğunu üst makama devrederse ahlaki olarak her şeyi yapmaya muktedir birine nasıl dönüşür. Yönetmen ise en uç noktada bir sanat yapıtı kendisine aynalama yaptığında ve bu şekilde kendi gerçekliğiyle karşılaştığında bu egosantrik kişiliğin çökme ihtimalini ele alırken aynı zamanda sanatın yaşamı dayanılabilir kılmanın yollarından biri olduğunun da altını çizmekte...
Benim bu filmi seçmemdeki en önemli sebep siyaset - sanat - gerçeklik -gerçekçilik - vicdan - ahlak - etik gibi kavramlar arasındaki ilişki zeminini ortaya koymaktı.
Öne Çıkanlar
Albert Einstein’ın bir sözü var “herşey enerjidir. Aradığınız gerçekliğin frekansını yakaladığınızda artık ona sahip olursunuz. Başka bir yolu da yoktur. Bu da felsefe değil, fiziktir”. Kurt, çocukluk yıllarında doğayı gözlemlerken Hitler rejiminin baskısından yılmış olarak tezgahında çalışan babasının yanına gider ve “artık bağları biliyorum ve korkmanıza gerek kalmadı der”. O noktada sanatın da aradığımız hayat gerçekliğinin frekansı olduğunu anlarız. O frekansı yakaladığımızda da, sanatımızı algıyanlar, hayat ile olan bağlarını kurarlar. Sanatı netice itibari ile değerli kılan unsur da o görünmez bağ; gerçekliğin frekansıdır.
Ender Şenkaya
Ödüller:
Doğu Alman grafik sanatçısı Kurt Barnert'in, Hitler Almanya'sındaki travmalı çocukluk günlerine uzanan gerçek hayat hikayesinden esinlenmiş bir hikaye. Doğu Almaya'dan Batı'ya kaçış hikayesi arkasında, sanatı, sanatın hayatla ilişkisini ve insanın dünya ile gerçek bağlarını oluşturan etmenler üzerine sorgulayıcı bir yapım.
Tür: Dram, Tarihi, Romantik
Yazar: Florian Henckel von Donnersmarck
Kast: Tom Schilling, Sebastian Koch, Paula Beer
Yalçın Savuran'ın notları:
Nazi Almanya'sında bir doktor hipokrat yeminini bir kenara bırakıp vicdani sorumluluğunu üst makama devrederse ahlaki olarak her şeyi yapmaya muktedir birine nasıl dönüşür. Yönetmen ise en uç noktada bir sanat yapıtı kendisine aynalama yaptığında ve bu şekilde kendi gerçekliğiyle karşılaştığında bu egosantrik kişiliğin çökme ihtimalini ele alırken aynı zamanda sanatın yaşamı dayanılabilir kılmanın yollarından biri olduğunun da altını çizmekte...
Benim bu filmi seçmemdeki en önemli sebep siyaset - sanat - gerçeklik -gerçekçilik - vicdan - ahlak - etik gibi kavramlar arasındaki ilişki zeminini ortaya koymaktı.
Öne Çıkanlar
Albert Einstein’ın bir sözü var “herşey enerjidir. Aradığınız gerçekliğin frekansını yakaladığınızda artık ona sahip olursunuz. Başka bir yolu da yoktur. Bu da felsefe değil, fiziktir”. Kurt, çocukluk yıllarında doğayı gözlemlerken Hitler rejiminin baskısından yılmış olarak tezgahında çalışan babasının yanına gider ve “artık bağları biliyorum ve korkmanıza gerek kalmadı der”. O noktada sanatın da aradığımız hayat gerçekliğinin frekansı olduğunu anlarız. O frekansı yakaladığımızda da, sanatımızı algıyanlar, hayat ile olan bağlarını kurarlar. Sanatı netice itibari ile değerli kılan unsur da o görünmez bağ; gerçekliğin frekansıdır.
Ender Şenkaya
Ödüller:
- Oscar 2019
- En iyi yabancı film (aday)
- En büyük gelişme (aday)
- Altın Küre 2019
- En iyi yabancı dilde film
- Bavyera Sinema Ödülleri 2019
- En iyi yapım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Film hakkındaki izlenimlerim...