Translate

2 Ekim 2024 Çarşamba

Aşk

Yönetmen: Spike Jonze

İngilizce Adı: her

Yapım Yılı: 2013

Yürümeyen ilişkilerinden dolayı kendisini kurduğu elektronik dünya içinde sosyal ilişkilerden yalıtmış halde yaşaya Theodore, piyasaya yeni sürülen etkileşimli ve sezgisel yapay zeka teknolojisi ile çalışan bir işletim sistemi ile tanıştıktan sonra, içindeki boşluğu bu şekilde doldurabileceğini hisseder.

Tür:       Dram
Yazar:    Spike Jonze
Oyuncular:      Joaquin Phoenix, Amy Adams, Scarlett Johansson


Her (2013) on IMDb


Öne Çıkanlar:
"Tanrı eli ile üretilmiş bu bedenin, insanoğlunca icat edilip üretilecek olası her makineden kıyaslanamaz şekilde üstün olarak imal edildiğini ve daha pek çok övgüye değer hareketi kapasayan bir makine olduğu anlaşılacaktır.
Rene Descartes - Yöntem Üzerine Konuşma 1637 



Aşağıdaki yazının ana metnini oluşturduğum 2017 yılından bugüne yapay zeka alanındaki gelişmeler tahmin edilenin çok ötesinde bir hızla hayatımıza girmeye başladı. Üzerinden geçen yedi yılda, "bu da olamaz artık" denilen fikirler bugün çoktan hayatımaza girmiş durumda. Yapay zeka alanındaki gelişmelerin, belli kesimlerce insanlık önünde varoluşsal bir tehdit olarak algılanır olsa da, ürkek ama hız kesmeden devam edeceğini anlamış durumdayız. 

Arthur C.Clarke ve Stanley Kubrick'in, HAL 9000'i kurguladıkları Bir Uzay Destanı 2001'in üzerinden geçen 50'yi aşkın yıl sonrasında, yapay zeka Hollywood için biçilmiş kaftan bir ortam yaratmaya devam ediyor. 2013'te 'Her', 2014'te Alan Turing'in hayatı üzerine 'The Imitation Game', yine Turing testi üzerine kurgulanmış 'Ex-Machina' ve sonrasında da yapay zekalı olmasa da zekası zorlama ile yükseltilmiş Lucy, düşünen makineler ya da üstün zekalar ile etkileşimimizi  sorgulayan güçlü filmler olarak öne çıktılar. Bu tartışma bugün itibari ile, Musk ve Zuckerberg gibi en inovatif beyinlerin Open AI gibi Chat GPT'nin arkasındaki dev yapıların çarpışma alanına dönüşmüş durumda.

Daha önce, Turing testi -ben ona Robo-sapiens-sapiens testi de diyorum; yani düşündüğünü düşünen robot :)- ve Ex Machina'daki öz farkındalık üzerine bazı fikrilerimizi bu sayfalarda sizlerle paylaşmıştım. Şimdi de, Ex-Machina'nın bir yıl öncesinde çekilmiş Her (Aşk olarak çevrilmiş Türkçeye) filmi ile yapay zeka-insan ilişkisi üzerine düşünmeye devam edelim. Geç seyredilen filmlerin bazen yorumlamada avantajı olabiliyor. Düşündüğünü düşünmesinden başka varlığına dair bir kanıta inanmayan ve insanların aslında birer makina olabileceklerini hayal eden Descartes, bugün yaşasaydı sanırım bu tartışmalara "hala mı aynı konu?" şeklinde serzenişte bulunabilrdi.

Doğru, film bir aşk hikayesi, ancak isminin Türkçe'ye"Aşk" olarak çevrilmesi son derece absürt. Yazımıza HAL 9000'den (Bir Uzay Destanı) bahsederek başlamamızın bir nedeni var. Kubrick ve Clarke, HAL'nin açılımını biraz zorlama ile Heuristically programmed ALgorithmic Computer (yani Sezgisel etkileşimli programlanmış algoritmik bilgisayar) olarak veriyorlardı. Bazı yorumcular göre ise, filmin gizli sponsoru IBM'in harflerinin bir öncesşndeki harflerle değiştirilmesinden başka birşey değildi. HAL'in en sıradışı özelliği, "heuristic" yani sezgisel ve etkileşimli olması. Bu açıdan bakıldığında kanımca 'Her'ün tek anlamı Heuristic'in kısaltması olabilir. Çevirenler bu göndermeyi anlasalardı, filmin Türkçe adını Sezgi / Etki olarak koyarlardı sanırım.

Eşinden boşanmak üzere, yalnız bir adamdır kahramanımız Theodore Twombly. İçindeki boşluğu, başkaları adına yazdığı mektuplarla hayatını kazandığı işi vasıtası ile kısmen de olsa doldurabilmektedir. Böyle bir bunalım döneminde, piyasaya yeni sürülmüş etkileşimli işletim sistemini bilgisayarına yüklemesi ile monoton hayatı renklenmeye başlar. Bir kablosuz kulaklıkla (Apple ear-pod'ları çıkarmadan üç yıl önce) bilgisayarı ile iletişim kurarken, artık hislerini ve istediklerini anlayıp, ona en mutlu olacağı şekilde cevap veren bir SES vardır hayatında. Tabii burada, iç gıcıklayıcı bu sesin Scarlett Johansson'a ait olduğuna ilişkin bir parantez açmakta fayda var.

Ex-Machina'da seksi robot Ava'nın yaratıcısı Nathan'ın dediği gibi; "içinde cinselliğin bir an bile olmadığı bir etkileşim düşünülemez". Yani AI yaratıcıları, insan-makine etkileşimini güçlendirmek için işin içine cinselliği bir şekilde katıyorlar bu film özelinde. Theodore ile Samantha'nın ilişkisi de bu yönde giderek duygusallaşarak ilerliyor. Theodore benzer duyguların yakın iş arkadaşları tarafıdnan da yaşandığını öğrendiğinde bu sıradışı durumu içselleştirir; artık Samantha'yı diğer arkadaşları ile görüşmelerinde partneri olarak yanında götürmeyi bile yadsımayacak hale gelir. Bununla birlikte, gerçek ilişki denemelerini de yüzeysel hatta sıkıcı bulmaya başlaması çok sürmez. 

Yapay bir zeka, kısa sürede insanın vazgeçmesi güç bir parçası haline geliverişini görüyoruz. Yüzyılın başında yalnız insanların tutkusu haline gelen "chat odaları", form değiştirmiş organikten inorganike dönüşmüş halleri ile karşımızdadırlar. Bugünün tartışmaları da yapay zekanın insan ile etkileşiminde nereye kadar gideceği üzerine değil mi? Yapay zeka Samantha artık artık Theodore'un hayat arkadaşı olmuştur; ruhunun derinliklerini anlamakta ve içindeki boşluğu tedavi etmektedir. Bu yeni ve beklenmedik durumun keyfiyle, uzun süredir beklettiği boşanma evrakını da hızlıca imzalayacaktır, Theodore. 

Hiçbir mutluluk sonsuz olmayacağı gibi, Theodorun Samantha ile yaşadığı mutlu anlar da uzun sürmez. Samantha'nın kendisi ile tanıştırdığı başka bir yapay zeka programından sonra, kendisine ait işletim sistemini de kıskanmaya başlayacaktır. Kıskanç ve egosu şişkin HAL 9000'in anti tezi, değil mi?  İşler, Theodore'un, yalan söyleyemeyen Samantha'nın aynı anda yirmi küsur bin kişi ile görüştüğünü, ve bunlardan birkaç yüzü ile benzer özel bir ilişki yaşadığını öğrenmesi ile yıkıcı hale gelecektir. Bu duygusal yıkıcılığın, Frank Herbert'in başyapıtı Dune'da öngördüğü, SES'in yıkıcılığının tersi olan -tabiri caizse-  "fethedici" bir yanı olduğunu ilave edelim. Yeteri kadar "spoiler" verdik. Filmin sonunu da anlatmayalım. 

Bugünkü yapay zeka tartışmaları daha çok yapay zekanın insan için fiziken zararlı olup olamayacağı üzerine odaklanıyor. 'Her', olayı duygusal yıkımlara taşıma olasılığını irdeleyerek getirdiği farklı bakış açısı ile bu tartışmalardan ayrışıyor. En iyi senaryo Oskarını boşuna almamış yani.

Çok yakında, Scarlett Johansson'ın seslendirdiği bir Siri ile karşılamamız şaşırtıcı olmayacak gibi durmakta.

Ender Şenkaya


Ekim 2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Film hakkındaki izlenimlerim...