Translate

22 Ocak 2025 Çarşamba

Cevher

Yönetmen: Coralie Fargeat

İngilizce Adı: The Substance

Yapım Yılı: 2024

İlerleyen yaşı ile beraber TV yıldızlığı döneminin sonuna yaklaştığını anlayan Elisabeth, bir trafik kazası sonrası kendisine önerilen bir tür gençlik iksirinin büyüsüne kapılır. 
Tür:      Fantastik, Dram, Kara Komedi
Yazar:   Coralie Fargeat
Kast:     Demi Moore, Margaret Qualley, Dennis Quaid 

The Substance (2024) on IMDb




Öne Çıkanlar:

...Hakkında konuşuluyor olmaktan daha kötü tek bir şey vardır; hakkında konuşulmuyor olmak ...
Oscar Wilde - Dorain Gray'in Portresi 


Bir insan, -daha doğrusu yıldız- öğütme değirmeni şeklinde çalışan TV şov dünyasında hayatta kalmak unutulmamak ile eşdeğer olsa gerek. İlerleyen yaşlarına gelen bu dünyanın yıldızları aynı Charlie Chaplin'in karpit ışıkları (Limelight 1952) gibi aniden sönmeye başladıklarını farkettiklerinde genelde içinde bulundukları sanal alem dışında gerçek bir hayat tarzı kuramadıklarını da biraz geç olarak farkediyorlar. 

Elisabeth de bu vahşi kullan-at aleminin yaldızları dökülmekte olan figürlerinden biridir. O gün geldiğinde elinde kalan tek şey çalıştığı kanaldan kendisine karton kutuda teslm edilmiş bir kaç özel eşya olmuştur. Bu derin terkedilmiş duygusu içinde kullandığı araç ile geçrdiği şiddetli trafik kazası sonrası yatırıldığı hastanede eski günlerine kavuşacağı bir gençlik iksirine kavuşma ihtimalini ciddiye alacaktır. Soru şudur; "kim böyle bir şansı geri çevirirdi?"

Filmin ilk bölümünü teşkil eden vahşi şov dünyası eleştirisinin ardından, yönetmen Coralie Fargeat ikinci bölümü kökenleri Budizme, antik felsefeye ve oradan da tek tanrılı dinlere kadar uzanan kimşlerince ruh-beden kimilerince de zihin-beden ayrımı olarak nitelendirilen yani düalist düşünce tarzının modern dünyadaki olası yansımasına ayırmış. Büyük olasılıkla Doğu dinlerinden alıntı ile ruhun bedenden ayrı bir varlık olarak ölümsüz biçimde şekilden şekile ya da insandan insana geçişini savunan Pythagoras ile antik Batı felsefesine, oradan da Platon'un formlar evreni fikri yolu ile tek tanrıcı dinlere işlemiş bu kadim fikir, ikinci   bölümde modern bir tartışma platformuna taşınmaya çalışılmış. Her ne ad verilirse verilsin bu düalist fikrin özünde, 'öleceğini bilerek yaşamaya devam eden tek canlı' olduğunu düşündüğümüz insanoğlunun ölüm gerçeği ile başetme çabası yatar. Öz demişken filmin özgün adı olan The Substance'ın dilimize doğru çevirisinin 'töz' olduğunu belirtmekte fayda var, yani her şeyin dış görünüşünün -ya da kabuğunun- altında yatan cevher. Doğru çevrilmiş hali ile bu flmi kimse izlemeyeceğinden 'Cevher' adının daha rasyonel bir tercih  olduğunu da ifade edelim ve bu uzun parantezi kapatalım.   

Elisabeth de her gününü doldurmuş şov dünyası yıldızı gibi baş etmesi çok zor  unutulma sendromu ile baş başadır. O dünya için de unutulmak ile ölüm daha önce de vuguladığımız gibi neredeyse eş anlamlıdır. Bu travmatik durumdan çıkmak için önüne -deyim yerindeyse- gökten zembille inmiş hayat iksirini kullanmak için tereddüt edecektir; her yaşayan bilinçli canlının bildiği gibi bu dünyada bedavaya dağıtılacak değiş tokuş değerine sahip hiçbir ürün yoktur. Ürün bedava ise de çok söylenegeldiği gibi asıl ürün kullanıcının kendisidir. İksiri teslim almaya giden Elisabeth, teslimat noktasının yarım açılan kapısının arasından eşiği geçerken aslında geri dönüşü olmayan noktayı geçmiştir. Bu yarım açılan kapı belki de vereceği kararı gözden geçirmesi için bir şans sunmaktadır. Girişin karşısında önüne çıkan hamam böceği  görseli de Gregor Samsa'nın 'dönüşüm' sonrası hüzünlü sonunu hatıralatacak belki de son uyarıdır.  

İksiri kullanmasının ardından Elsabeth'in 'kabuğunun' içinden tam da rekalm edildiği gibi kendisinin daha iyi bir sürümü olan Sue - maddenin korunumu yasalarına aykırı olarak- çıkınca, Elisabeth bile ayna da karşılaştığı yeni kendisine' hayran olacaktır. Bu yeni ve 'daha iyi' sürümün, Elisabeth'i tamamen ele geçirip esir alması uzun sürmez. İksirin kullanımına ilişkin süre sınırlamaları ile ilgili uyarılar da artık detaydır ve Sue için eski kabuğa yani Elisabeth'e geri dönmek her defasında daha güçleşir. Böylelikle Dorian Gray'in portresine öykünen filmin üçüncü bölümüne gireriz. Aynen kendisi sürekli genç kalan Dorian Gray'in tavan aralarında sakladığı ve yaşalanıp çirkinleşen portresi gibi, Sue da yaşlanıp çirkinleşen Elisabeth'i gizli bölmelerde saklayacaktır. Sonuç da Dorian Gray'in acıklı sonundan farklı olmayacaktır haliyle.

Tabii ki Hollywood modasına uygun olarak hemen her filme sokulan zombi temaları filmin finalinde ortaya çıkınca, aslında fikirsel derinliği olan bir yapım ucuz popülizme heba edilmese olmazdı. 

Şubat 2025

Ender Şenkaya













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Film hakkındaki izlenimlerim...